27 Şubat 2011 Pazar

Osho'dan ilişki üzerine..

Eğer kendi merkezinde değilsen, kim olduğunu bilmiyorsan, gerçekten ilişki kuramazsın.

Kendini bilmeden kurulan ilişki tümüyle bir yanılsamadır. Diğeri seninle ilişkide olduğunu zanneder, sen onunla ilişkide olduğunu zannedersin; ne sen kendini tanıyorsun, ne de o kendini tanıyor. O zaman kim kiminle ilişkide? Hiç kimse yok! Sadece iki gölge oyun oynuyor. Ve ikisi de gölge olduğundan, ilişkide bir varlık yok. Ben bunu sürekli görüyorum: İnsanlar ilişki kuruyor, ama ortada bir varlık yok. İlişki kuruyorlar, çünkü eğer ilişki kurmazlarsa, yalnızlığa düşüp kaybolacaklarını sanıyorlar. O yüzden, düştükleri anda zıplayıp yeniden ilişkiye giriyorlar. Herhangi bir ilişki, hiç ilişki olmamasından daha iyi; düşmanlık bile olsa tamam, en azından insan kendini boşta hissetmiyor.

İşte bu yüzden, bu boşluğa girmelisin. Cesaretini topla ve içeri gir. Çok kederli ve yalnız bile hissetsen, endişelenecek hiçbir şey yok; bu bedeli ödememiz gerekiyor. Ve bir kere kendi kaynağına ulaştığın zaman, her şey tümüyle değişecek, ve dışarıya bir birey olarak çıka- caksın. Bana göre bir kişi ve bir birey arasındaki fark budur: Kişi, sahte bir olgudur; birey gerçektir. Kişi, kişilik, maskedir, gölgedir; birey varlıktır, gerçekliktir. Ve sadece bireyler ilişki kurabilir, sevebilir; kişiler sadece oyun oynayabilir..

Osho
Ben bir şeyler yazmak istiyorum şu an.İçim dolup taşıyor aslında ama kalem kağıt almaya halim yok. Gözlerim yeerlerinde değiller sanki. Kopup gitmiş kadar acıyorlar. Balon gibi şişler. Uzun zamandır hep böyleler. Uzun zamandır hep yaşlarla dolular. Kimse bu kadarını bilmez ben anlatmadıkça. Hep iyi görünmeye çalışsam da kötyüm aslında. O kadar kötüyüm ki yazının sonunu getiremeyeceğim.

24 Şubat 2011 Perşembe

Kimseyi değiştiremezsin hayatta.

Ve kimse için de değişmemelisin.
Kimliğini kaybettiğin an, yaşamını çöpe attın demektir.
İstemediğin sürece, hiçbir şey için ödün vermeyeceksin.
Çünkü gün gelir, verecek hiçbir şeyin kalmaz.
Her şeyi sen istediğin için yapacaksın, başkası senden istediği için değil.
Ve sen, sen olarak kaldığın sürece senin yanında olanlar da mutlu olacaktır.
Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler gelsin seninle.

Yolun bitimine kadar gelmeleri şart değil.
Herkesin gidebileceği bir yol vardır.
Sen yeter ki, yanında yer almayı bil.
Ne sen kimse için mecburi istikametsin, ne de bir başkası senin için...
Seninle gelmek isteyenleri yanına al.
Belki beraber daha çok şey katabilirsiniz bu hayata.
Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini.
Hayat rahat ve anlayışlı insanlarla
Ve hayat hak ettiği gibi yaşandığında güzel...

Ve unutma; aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir...




Bu yazıyı okudum ve çok beğendim kaynağını bulamadım fakat her kim yazmışsa teşekkürü hak ediyor.
Teşekkürler.

22 Şubat 2011 Salı

CHOOSE!

Choose life.
Choose a job.
Choose a career.
Choose a family.
Choose a fucking big television,washing machines, cars, compact disc players, and electrical tin openers.
Choose good health, low cholesterol and dental insurance.
Choose fixed- interest mortgage repayments.
Choose a starter home.
Choose your friends.
Choose leisure wear and matching luggage.
Choose a three piece suite on hire purchase in a range of fucking fabrics.
Choose DIY and wondering who you are on a Sunday morning.
Choose sitting on that couch watching mind-numbing sprit- crushing game shows, stuffing fucking junk food into your mouth.
Choose rotting away at the end of it all, pishing you last in a miserable home, nothing more than an embarrassment to the selfish, fucked-up brats you have spawned to replace yourself.
Choose your future.
CHOOSE LİFE...