16 Şubat 2012 Perşembe

14 Şubat 2012 Salı

Bir şeyler yazmalı. Patlayacak bu beyin.

Yalnızım diye bağırmak ne çok moda olmuş şu zamanda!
Çevreme bir bakıyorum da herkes mi şikayetçi olur yalnızlığından. Oysa ki ne de güzeldir yalnız olmak. Etrafında sevgini paylaşabileceğin bir sürü insan varken bu yakarış niye. Anlamıyorum!
Bir öpüşme, bir sevişme mi yalnızlığa çare, tutacak bir el mi?
İçten bir sohbet yetmez mi ki mutlu olmaya?
Sevdiğin, değer verdiğin insanlarla bir şeyler paylaşıp mutlu olamaz mısınız?
Bu acıtasyon abartılı geliyor bana. Her şey zamanında olmalı, kıymet bilmeli insanım.
Yalnızlığının tadını çıkarmalı, nefes aldıkça keyif almalı.
Bir şeyler konuşmak istediğim ama bir türlü konuşamadığım, çok fikrim var paylaşamadığım.  O kadar çok insan var ki her şeyin altında bir anlam arayan.
Hep bir yanlış anlaşılma düşüncesi sarmış beni. Biraz ilgi göstersem yanlış anlaşılacakmışım hissi.
Halinizi , hatırınızı soramaz oldum, bu kız beni seviyor diye düşünülmesinden korkar oldum.
Bu yüzden bir çok insanla konuşmam ben.
O kadar takmışlar ki yalnızlıklarına ya da o kadar düşünüyorlar ki birisine aşık olmayı, korkuyorum.
Oysa o kadar basit değil ki aşk denilen o kutsal his.
Birisi çıksa karşıma da aşık olsam modu o kadar sahte geliyor ki bana. İticisiniz!
Karşı cins mi ki mutlu olmamıza tek neden? Sanmam!
Hele ki hem cinslerimi anlamakta çok güçlük çekiyorum. Karşılarına çıkan ilk erkeğe aşık olma modunda yaşıyorlar. Üzülüyorum. Anlatıyorum ama anlaşılamıyorum.
Sevgililer günü her gün gibi oysa ki.
Ben çok yaşadım sevdiğim insanla sevgililer gününü. O kadar severdim ki sanki onunla geçirdiğim her hangi bir günmüş gibi görürdüm 14 Şubat'ı. Seven insan için tek bir gün anlamlı olmamalı zaten.
Bugünü özel kılmaya çalışmak neden?
Bu sevgililer gününde yalnızım lanet olsun modunda yaşamak nasıl bir his?
Sevgilisi olanlara ödül verilmiyor ya da ikramiye falan dağıtılmıyor. Her gününü mutlu yaşayamayan çiftler için uydurulmuş bir gün alt tarafı. Hediye almak adetten olmuş özellikle sevgisinin değerini bilemeyen erkekler için takvime kazınmış bir gün sadece. Bir kaç şey okudum da gülümsedim sadece ve acıdım bir çok insanın haline, triplerine. Yapmayın bunu kendinize. Çokta meraklı değilsiniz aşka.
Aşk bu ya karşı cins olmamalı tek nedeni.
Çok yoğun duygularınız var madem aşık olun hadi...
Doğaya aşık olun, güneşin batışına-doğuşuna, bir bebeğin ağlamasına, kuşların uçuşlarına, yeni doğan güne, göz kırparmış gibi yanıp sönen yıldızlara ve tüm bunları mümkün kılan o Yüce Tanrı'ya.
Basitleştirmeyin aşkı kendinize farklı bir kadraj bulun. Ben sizler adına üzülmek istemiyorum.
14 Şubat'ta sevgilinizin olması hiç bir şey ifade etmez her gününüzü sevgililer günüymüş gibi yaşamak anlamlı kılar hayatınızı.
Kendinize ve yalnızlığınıza saygı duymanız ve yalnızlığınızın tadını çıkarmanız dileğiyle çok değer verdiğiniz sevgililer gününüz sizin olsun.

Tuğba Yılmazarslan

11 Şubat 2012 Cumartesi

bu gece oturdum ve yazdıklarımı tek tek okudum. sadece blog sayfamı değil bitirdiğim defterleri de okudum. bir yandan okudum bir yandan ağladım bir yandan güldüm bir yandan sigara içtim. çok içtim hemde. fazlasıyla içtim. neler sığdırmışım hayatıma şaşırdım. nasıl üstesinden gelebilmişim inanamadım. içimdeki o duygu seli beni kapıp götürememiş, sürüklemiş sadece bunu anladım. tutunacak bir şeyler hep bulmuşum kendim için yaşadığımı zannederdim ama kendim için yaşamıyormuşum onu anladım. benim yaşamamdan mutlu olan insanların varolduğunu bildiğim için yaşıyormuşum meğersem. onlar varoldukça da yaşarım ben zaten.