Ne tuhaf değil
mi?
İnsanın unuttuğunu sanması ya da unutmaya çalışması.
Sanki vücudumda
milyonlarca kesik var.
Kanıyor, acıyor, acıtıyor beni.
Bıraksam
yırtılacak bütün bedenim. Kopup gidecek bütün kaslarımdan.
Kemiklerim
bir başına titreyecek.
Sesleri ürkütecek seni biliyorum.
Biliyorum duyacaksın ordan.
Ben...
Ben, kanıyorum.
Ne oldu da bu duruma geldim?
Ne oldu bana?
Ne yaptın?
Neden
yaptın?
Aklıma geldi işte.
Aklıma geldi de...
Aklıma gelmeseydi diye düşündüm.
Düşündürdün yine...
*Tiyba
10 Ocak 2014 Cuma
6 Ocak 2014 Pazartesi
3 Ocak 2014 Cuma
İçimde hep bir kuşku. Kafamın içindeki 41. tilki yüzünden bunlar, biliyorum. Biliyorum ama
engel olamıyorum. İnsanın aklına bir kere girdimi ayrılık düşüncesi,
attığın her adımı ona göre yargılıyor. Ne zormuş. Bir şeyler bitmesin
isterken bir yandan da bitsin mi acaba diye düşünmek, uyurken bile
milyon tane senaryo görmek.
Seviyor muyum? Evet.
Mutlu muyum? Evet.
Aptalım galiba ben.
Nedir bu içimdeki kuşku? Nedir bu kadar severken kendimi sensizliğe sürükleme çabam.
Kurtar beni.
Bir şey yap.
Kalbimi aldığın gibi aklımı da al yerinden. Al ki bir daha düşünemeyeyim.
Kuşku da gider belki. Zaten gitmeli.
-tiyba
Seviyor muyum? Evet.
Mutlu muyum? Evet.
Aptalım galiba ben.
Nedir bu içimdeki kuşku? Nedir bu kadar severken kendimi sensizliğe sürükleme çabam.
Kurtar beni.
Bir şey yap.
Kalbimi aldığın gibi aklımı da al yerinden. Al ki bir daha düşünemeyeyim.
Kuşku da gider belki. Zaten gitmeli.
-tiyba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)